Arap kadınlarını görünce Emre Aköküz balatayı sıyırmış

Bu dengesiz ve manyak herifin mantıktan yoksun saçmalıklarını kıca irdeleyelim.. Demiş ki bu denyo:
İstanbul'da bir araya getirecek büyüklükte ve kalitede konferans salonumuz pek az.
(Atatürk Kültür Merkezi'nin modernleştirilmesine taş koyanlar yaptığı kötülüğü görüyor musunuz?)

Görmüyoruz, it oğlu it!
Yeterli büyüklükte konferans salonun yoksa yaparsın. CRR hemen yakınında. Canın çekti gidersin Beylikdüzü'ne... Olmadı The Marmara oteli senenin her günü konferans ağırlıyor.

Ama yok! Bu götoğlanının derdi başka... Atatürk Kültür Merkezi'ne taş atacak!
Hadi oradan deyyus!!!

İstanbul'un en önemli rakiplerinden biri Beyrut... 1975'e dek Beyrut için "Ortadoğu'nun Paris'i" denirdi. Çünkü kent, Ortadoğu ekonomisinin Batı'ya açılan kapısıydı. Büyük paralar döndüğü için dönemin modasını ya da iletişim ve ulaşım teknolojisini burada görmek mümkündü.
Derken Lübnan'da iç savaş çıktı. 1990'a dek süren çatışmalar yüzünden kent yandı, yıkıldı. 200 bin civarında insan öldü.

Vay öküzüme bak be!
İstanbul'un rakibi Beyrut'ta 1975'te niye iç savaş çıktı onu da anlatsana orospu çocuğu?

Bugün Sünnilerle Şiilerin, Hıristiyanlarla Müslümanların birbirine diş bilediği; Başbakanların yoldan geçerken bombayla havaya uçurulduğu Beyrut, niçin bir türlü kıçını toparlayamıyor dersin?

Laiklik denilen insanca yaşama yöntemini kurumsallaştırmadıkları için olmasın?

Emre Aköküz, bok herif, söylesene götün sıkıyorsa..
Niçin Lübnanlılar laik ve modern Türkiye cumhuriyeti'ne hayranlık ve gıpta ile bakarlar?

Niçin Atatürk gibi bir lider çıkaramadıkları için hayıflanırlar?
Sordun mu onlara?

İzmir'in arka kesimlerinde nasıl gecekondular ya da eskimiş binalar varsa... Beyrut'ta da böyle bölgeler var ve oralarda daha çok Müslümanlar (Şiiler ve Sünniler) yaşıyor.
demiş bizim eşşoğlueşşek! Çük kadar aklıyla İzmir'e bok atma girişimleri... Yiyen olursa tabii!

Beyrut'un, Kayseri ve Konya'dan daha gelişmiş bir şehir olduğu muhakkak!
İslamcı tahakkümü ve yobazlık denen şeyin ne menem bir bataklık olduğunu Hıristiyan Lübnanlılar iyi bilir. O yüzden zaten gerici Müslümanları aralarına almazlar.

Ha, İzmir'in gecekondusunda yaşayan biri kalkıp Beyrut'a gitmek istemez, buna tenezzül etmez! Ama Beyrut'un en zenginleri fırsat buldukça İzmir'e İstanbul'a "modern Türkiye'nin havasını solumaya" gelirler.

Bizim Emre piçi bunu anlar mı? Nerdeee?...

Beyrut'u görünce, Türkiye'nin bölgede yaptığı hamlelerin (Suriye, Kürdistan, vb.) önemi daha iyi ortaya çıkıyor.
Kemalizm'in, Arap ve Arapça düşmanlığının yol açtığı hasarı kavramak da cabası!
diye yazabilmek için orospu çocuğu olmak yetmez. Şerefsiz ve götveren olmak bile az gelir.
Ancak Emre Aköküz olmak lazım ki bu kadar saçmalayasın...

Beyrut'u görünce neyin önemi daha iyi çıkmış ortaya, deyiver hele göt lalesi...
Kemal Paşa, Suriye cephesinden dönerken Arapların ne menem bir millet olduğunu anlamıştı. Bir avuç İngiliz altını karşılığında Müslüman Türkleri İngilizlere satan bu herifleri adam yerine koymamış işte. Ne güzel de etmiş!..

Sorsana kendine dingil:
Araplık ve Arapça bu kadar iyi bir şeyse; Lübnanlılar niye "Fransızca" konuşuyor?
Niçin Hıristiyan Lübnanlılar, Müslümanları kendi işyerlerine ve mahallelerine sokmak istemiyor?

Emre Aköküz, al sana "2010 yılının en gavat ve öküz adamı" ödülünü verdik. Nerene sokarsan sok!

Not: Senin gibi ruh hastalarının durumunu açıklayan bilimsel makaleler ve kitaplar yayınlanmaya ve okuyucuyla buluşmaya başladı. Al işte linki burada:
Engin Ardıç ve Emre Aköz'ün ciddi anlamda ruh hastası oldukları bilimsel olarak kanıtlandı!

Masken çoktan düştü, ipliğin pazara çıktı Emre Aköküz.. İntihar etmeyi düşünürsen haber ver, yardımcı olalım.